Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

(küçük parça)

  • 1 частица

    küçük parça; parçacık
    * * *
    ж
    1) küçük parça; parçacık, tanecik физ.

    мельча́йшая части́ца пы́ли — tozan

    2) перен. zerre

    Русско-турецкий словарь > частица

  • 2 крошка

    küçük parça
    * * *
    ж
    1) kırıntı; ufak (-ğı)

    кро́шки хле́ба — ekmek kırıntıları / ufakları

    2) м, ж, разг. ( о ребёнке) minimini (çocuk); bir damla çocuk
    ••

    нет ни кро́шки — zerresi yok

    Русско-турецкий словарь > крошка

  • 3 bit

    French\ \ unité binaire d'information; unité alternative
    German\ \ Bit; duale Informationseinheit
    Dutch\ \ bit
    Italian\ \ bit
    Spanish\ \ trozo; unib
    Catalan\ \ bit; unitat binària de informació
    Portuguese\ \ bit; unib (abr: unidade de informação binária)
    Romanian\ \ -
    Danish\ \ bit
    Norwegian\ \ bit; binært siffer
    Swedish\ \ bit
    Greek\ \ δυφίο
    Finnish\ \ bitti
    Hungarian\ \ bit
    Turkish\ \ bit (küçük parça)
    Estonian\ \ bitt
    Lithuanian\ \ bitas; dvejetainis vienetas; dvejetainis skaitmuo; dvejetainis ženklas; dvejetainis informacijos vienetas; dvejetainė skiltis
    Slovenian\ \ bit
    Polish\ \ bit
    Russian\ \ бит
    Ukrainian\ \ розряд; знак у двійковій системі; частинка
    Serbian\ \ бит
    Icelandic\ \ hluti
    Euskara\ \ -
    Farsi\ \ -
    Persian-Farsi\ \ بيت (رقم دودويي)
    Arabic\ \ بت
    Afrikaans\ \ bis
    Chinese\ \ 二 进 制 位 , 位 , 比 特
    Korean\ \ 비트

    Statistical terms > bit

  • 4 клочок

    parça
    * * *
    м
    ••

    клочо́к земли́ — bir avuç / bir karış toprak

    небольшо́й клочо́к земли́ — küçük bir toprak parçası

    преврати́ться в клочо́к бума́ги — bir kağıt parçası haline gelmek

    Русско-турецкий словарь > клочок

  • 5 кусочек

    м
    küçük bir parça / lokma

    Русско-турецкий словарь > кусочек

См. также в других словарях:

  • parça — is., Far. pārçe 1) Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey Yolun bu parçası bozuk. 2) Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime Alınacakları bir gece önceden küçük bir karton parçasına yazmıştır. H.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BİTAKA — Küçük parça. (Üzerinde kumaşın fiatını yazıp kumaş içine koyarlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kırıntı — is. 1) Bir şeyden ayrılan küçük parça Beyaz etekliğindeki ekmek kırıntılarını kuşlara serper. S. F. Abasıyanık 2) mec. Küçük kalıntı Babamdan biraz kırıntı kalmasa beyin parasıyla bu sosyete hayatının yanına yaklaşabilir miyiz? H. E. Adıvar 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CÜZ-İ LÂYETECEZZÂ — Bir daha bölünmeyen en küçük parça. En küçük cisim parçası. Tecezzisi kabil olmayan. Atom. Yani parçalansa, maddîlikten çıkıp kanun u İlâhî ile bir nevi kuvvete inkılâb eder …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ad kökü — is., dbl. Bir adın eklerine bölünemeyen anlamlı en küçük parça, isim kökü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gıdım — is. Küçük parça, bir miktar Sığındığım, bir gıdım gönül hoşluğu aradığım bu yerde birden çıktı ortaya. N. Meriç Birleşik Sözler gıdım gıdım bir gıdım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırpıntı — is. Kırpılan şeyden kalan küçük parça Biz Frenkleri birkaç kırpıntı ile aldatıyorsak onların bize soktukları kazıklardan haberin yok mu? H. R. Gürpınar Birleşik Sözler kırpıntı bohçası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyıntı — is. 1) Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik Midemde bir kıyıntı var. 2) Herhangi bir sebeple vücutta duyulan kırıklık 3) İnce ince doğranmış küçük parça Tahta kıyıntısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parçacık — is., ğı 1) Küçük parça, kırıntı Onlara değin bir dolu anı, sevgi parçacıkları üşüşüyor belleğime. N. Meriç 2) fiz. Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tetik — 1. sf., ği 1) Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık 2) Dikkat ve özen gerektiren, nazik Tetik iş. Birleşik Sözler atik tetik kulağı tetikte Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tetik bulunmak tetik davranmak tetik durmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zerre — (A.) [ ﻩرذ ] 1. en küçük parça, molekül. 2. azıcık, birazcık …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»